
Ümraniye escort kalabalığı, insanı içine çekip yutan bir deniz gibiydi. Sabah akşam durmaksızın akan trafik, kaldırımlarda birbirine çarpan omuzlar ve herkesin yüzüne yerleşmiş o acele hâli… Bu kalabalığın içinde Aslı, fark edilmeden yürümeye alışmıştı. Yirmi bir yaşındaydı ama yüzünde taşıdığı yorgunluk, sanki daha uzun bir hayatın izlerini taşıyordu.
Aslı, hayatın onu ittiği bir noktadaydı. Ümraniye escort geldiğinde ne bir tanıdığı vardı ne de tutunacak bir dalı. Hayatta kalmak için yaptığı seçimler, onu toplumun yargılayıcı anal bakışlarının hedefi hâline getirmişti. Ama kimse onun bu yola neden düştüğünü sormamıştı.
Kaldığı yer, bir apartmanın bodrum katında, güneşi neredeyse hiç görmeyen küçük bir odaydı. Duvarlar nemli, pencere küçüktü. Ama Aslı için orası, dış dünyanın sertliğinden kaçabildiği tek alandı. Akşamları kapıyı kilitleyip yatağına uzandığında, tavanı izlerken geçmişiyle hesaplaşırdı.
Bir gün Ümraniye escort çarşısında yürürken ayakkabısının tabanı koptu. Durdu, eğildi, eline aldı. Gülümsedi ama bu gülümseme acıydı. Çünkü hayatının birçok parçası da tıpkı o ayakkabı gibi dağılmaya başlamıştı. Yakındaki bir bankta oturup nefes aldı. Yanında oturan yaşlı bir adam ona çay uzattı.
“Al kızım, sıcak gelir,” dedi.
Aslı şaşırdı. Uzun zamandır kendisine bu kadar doğal bir iyilik yapılmamıştı.
O basit çay, Aslı’nın içindeki buzları biraz olsun eritti. Adamla kısa bir sohbet ettiler. Adam ona hiçbir şey sormadı, geçmişini kurcalamadı. Sadece “Zor zamanlar insanı güçlendirir,” dedi.
Günler geçtikçe Aslı, Ümraniye vip escort bir kadın danışma merkezinin varlığını öğrendi. Başta gitmeye korktu. Ama bir gün, daha fazla yalnız kalamayacağını fark etti. Kapıdan içeri girdiğinde karşısına çıkan görevli kadın, sakin bir sesle “Hoş geldin,” dedi.
Bir yanıt yazın