
Melike, 24 yaşındaydı. Akşam güneşi Kadıköy escort rıhtımını turuncuya boyarken, o, Moda sahiline inen merdivenlerin başında durmuş denizi izliyordu. Elindeki sigaranın dumanı yüzüne çarptıkça, bir türlü dağılıp gitmeyen geçmişi düşünüyordu. Kadıköy escort kalabalıktı, renkliydi, canlıydı… Ama onun dünyası soluktu, yorgundu, sessizdi.
Melike İzmir’in arka sokaklarında büyümüştü. Annesi hasta, babası işsizdi. Evdeki en büyük çocuk olarak küçük yaşta yükleri sırtlamıştı. Lise ikinci sınıfta okulu bırakmak zorunda kalmıştı. “İstanbul’da iş bulur, para yollarım,” diyerek gelmişti bu kente. İlk durağı Bahariye Caddesi olmuştu. Işıl ışıl vitrinlere kısa bir hayranlıkla baktıktan sonra kendini hızlıca Haydarpaşa Garı’nın arkasındaki dar sokaklarda bulmuştu.
Çoklu İlişki Seviyorum
Bir yandan ev temizliği yapıyor, bir yandan da kafelerde yarı zamanlı çalışıyordu. Ama İstanbul pahalıydı. O, ucuz ve görünmezdi. Yavaş yavaş yıprandı. Kira ödeyemedi, çalıştığı yerden çıkarıldı, sokakta kaldı. Sonra karşısına çıktı Elvan. Otuzlarında, sakin, fazla konuşmayan bir kadındı.
“Kalacak yerin yoksa benimle gel,” dedi.
O günden sonra hayat, Melike için başka bir yöne kıvrıldı.
Başta anlamamıştı Elvan’ın ne iş yaptığını. Sonra öğrendiğinde önce uzak durdu. Ama üçüncü gecesini parkta geçirdikten sonra açlıktan başı dönerken bir karar verdi. O gece ilk kez, Kadıköy’ün bir ara sokağında gözlerini kaçırarak yürüdü. Ve döndüğünde artık bambaşka biri olmuştu.
Melike, her sabah Moda’da denizi izliyordu. “Bir gün çıkacağım bu hayattan,” diyordu kendine. Ama bu cümle bile giderek sessizleşmişti içinde. Ta ki bir gün Caferağa Mahallesi’ndeki bir sanat atölyesinin önünden geçerken duvarda asılı bir afişi görene kadar
Bir yanıt yazın