
28 yaşındaki Zeynep, İstanbul’un hızla büyüyen ve modernleşen semtlerinden biri olan Ataşehir escort taşındığında takvimler Eylül ayını gösteriyordu. Üniversiteyi Ankara’da okumuş, ardından birkaç yıl yurtdışında oral çalışmıştı. Ancak içten içe İstanbul’a, özellikle de Anadolu Yakası’na karşı bir bağlılığı vardı. Bu bağlılık onu sonunda Ataşehir’e getirivermişti.
Zeynep, bir reklam ajansında grafik tasarımcı olarak çalışıyordu. Ofisi de Ataşehir’in gökdelenlerinden birindeydi. Sabahları büyük bir kahveyle bilgisayarının başına geçip saatlerce çalışıyor, öğle aralarında ise genellikle Watergarden İstanbul’a uğrayıp biraz yürüyüş yapıyordu. Şehrin karmaşası içinde bu modern ve düzenli semt, ona huzur veren bir sığınak gibiydi.
Yeni taşındığı rezidans dairesi, 20. katta ve geniş pencereleri sayesinde tüm Ataşehir escort izleme fırsatı sunuyordu. Özellikle gece saatlerinde gökyüzündeki yıldızlarla birleşen şehir ışıkları Zeynep’i derin düşüncelere sürüklüyordu. Yalnızlığa alışkın biri olsa da, zaman zaman dost eksikliği hissediyordu.
Bir gün, evinin altındaki kafede otururken yan masada kitap okuyan biriyle sohbet etmeye başladı. Adı Ayça olan bu kadın da yalnız yaşayan, yeni milf taşınmış bir doktordu. İkisi kısa sürede samimi oldular. Artık haftada birkaç gün birlikte film izliyor, semtin parklarında yürüyüş yapıyorlardı.
Zeynep’in hayatı yavaş ama istikrarlı bir şekilde şekilleniyordu. Kariyeri yükseliyor, çevresi genişliyor, kendine olan güveni artıyordu. Ataşehir, ona sadece bir yaşam alanı değil; aynı zamanda yeni bir başlangıç, kendi ayakları üzerinde durmanın verdiği özgüven ve huzurun adresi olmuştu.
Artık sabahları daha istekli uyanıyor, camdan dışarı baktığında hayatın içinde olduğunu hissediyordu. Ataşehir, Zeynep’in sadece evi değil, hayatını yeniden yazdığı defterin ilk sayfasıydı.
Bir yanıt yazın