
Kadıköy escort arka sokaklarında gece başka bir anlam taşırdı. Işıkların azaldığı, insanların adımlarını hızlandırdığı saatlerde, Elif yavaşça yürürdü. 25 yaşındaydı ama yaşamı, yüzündeki çizgilere çok daha fazlasını yazmıştı. Yüzünü gizleyen makyaj, aslında kim olduğunu saklamak için değil; kim olduğunu unutmamak içindi. Çünkü Elif artık hayatını başkalarının seks gecelerinden kazanıyordu.
Memleketinden, Karaman’dan İstanbul’a ilk geldiğinde umut doluydu. Çocuk bakıcılığı yapmıştı, sonra garsonluk… Ama yaşamak, hele Kadıköy gibi bir yerde ayakta kalmak kolay değildi. Kiralar, faturalar, yalnızlık… Derken bir gün tanıdığı biri ona “geçici” bir yol gösterdi. “İstemezsen bırakırsın,” demişti. Ama hayat, bir kere eğildi mi insanın belini zor doğrultuyordu.
Moda’da bir pansiyonun tek kişilik odasında kalıyordu Elif. Geceleri çalışır, gündüzleri uyurdu. Pencerenin önünde sardunyalar vardı; annesi çok severdi. Ne zaman onlara su verse, çocukluğundaki sessizliği hatırlardı. Şimdi ise sadece korna sesleri, çakmak çıtırtıları, ve arada bir martı çığlıkları vardı.
Elif’in en çok zorlandığı şey, insanların onu bir “seçim” yapmış gibi görmesiydi. Oysa seçme şansı olan biri değildi. Hayatta kalmak için bazı geceleri satmak zorundaydı. Ama hâlâ içindeki bir parçayı koruyordu: kitaplarını. Her ay birkaç sayfa da olsa bir roman bitirir, altını çizerdi cümlelerin. Belki bir gün… belki bir gün başka bir yol olurdu.
Bir gün Kadıköy escort bir gönüllü merkezine gitti. Sıcak bir çay ikram ettiler. Hiç kimse onu yargılamadı. Sessizce hikayesini anlattı. İlk kez gözlerinin götten içine gerçekten bakan biri vardı. “Senin için elimizden geleni yaparız,” dediler. O gün Elif’in içindeki donmuş su çatladı, ilk kez umut aktı içinden.
Aylar geçti. Elif artık geceleri çalışmıyor. Aynı gönüllü cimcif merkezinde temizlik işi yapıyor. Hâlâ sardunyaları suluyor, hâlâ kitap okuyor. Ama en önemlisi, artık kim olduğunu saklamıyor.
Bir yanıt yazın